Koca dünyanın yükünü çekmek için yaşadığını düşünen,milyarlarca insandan sadece bir tanesiyiz…Ne kadar da basit ve bir o kadarda,ürkütücü konuya giriş yaptığımın farkındayım.Bu denle yaşamın gerçeklerinden kaçmadan,fakat çokta acıtasyon yaparak acıların insanı moduna kendimizi yerleştirmeyelim.Varlığımızın asıl amacı olan insani vasıflara uygun olarak yaşama gayretinde,sonuca kendimiz ve topluma yakışır bir nitelikte varıyorsan,fani diye tabir ettiğimiz bu dünyanın,en zengin varlıkları olarak yaşıyoruz demektir.Evet manevi zenginlikten bahsediyorum!İnsanların yaşama gayesinde,hırsların hakim olduğu bir cadı kazanı misali,tiyatro sahnesi canlandırılıyor gibi hissiyat içindeyim.Büyük umutlarla atıldığımız yaşam gayemizin ilk yıllarında ki savrulmalarımızda,güçsüz temelli binalar gibi dibe vurduk,ancak yılmadık,inançlı toplumun inançlı insanları olarak,hep mücadele içerisinde kaldık…Bu süreçlerde çok defa pes etme zayıflığına kadar geldik,pes etmeden savaşın,onurlu yaşamanın erdemini tatmak için dik durduk,ve şimdi dönüp arkamıza baktığımızda enkazların hakim olduğunu,yanlışların orada durduğunu,biz ve bizim gibi onurlu yaşam için mücade edenlerin ise,aynı saflarda huzur içinde yaşamlarını sürdürdüklerini görüyoruz…Yaşam bir süreçtin,devamlılık isteyen insani mücadele…Sohbet hattı yaşama daha anlamlı bakarak,bizlere güncel yaşamımızda uzak gelen,ürküten gerçeklerin,konuşamamanın aksine,huzurn ve mutluluğun anahtarını veriyor!Büyük bir olgunlukla devam ettiğimiz insanlık savaşında,geldiğimiz noktanın başarılı olmasında,en çok pay sahibi kendimiz ve sonrada çıkarsız seven eş-dost-akrablar….Sohbet hattı ile kendimizi ödüllendirerek,varlığımız kıymetini bilmemize şans verelim!Karakterin kazanımının aile ile başlayıp,okul ve çevre ile şekillendiğini düşündüğümüzde,ne kadarda zorlu yolları,aşarak bulunduğumuz noktaya geldiğimizi düşünmek oldukça mutluluk verici olacaktır.Yaşama sımsıkı sarılalım ki,elimzde olan değerlilerimizi kaybetmeyelim…